‘İnternetin En Çok Nefret Edilen Adamı’ Hunter Moore Türkiye’de yaşasaydı ne olurdu?

Kültür Sanat

Netflix’in bu aralar en popüler içeriklerinden biri olan ‘The Most Hated Man on the Internet’ Türkçe adıyla ‘İnternetin En Çok Nefret Edilen Adamı’ mutlaka gözünüze çarpmıştır. 3 bölümlük mini belgesel dizi internet dünyasının acımasız  tarafını izleyenlerin yüzüne tokat gibi çarpıyor.

70Punto – Özel / Spoiler içerir diyerek başlayalım yazımıza. Dizide ‘Is Anyone Up?’ isimli bir intikam pornosu sitesi kuran Hunter Moore kötü karakterimiz olarak baş rolde.

Site, eski flörtlerin işler yolunda gitmediği zaman birbirlerine gönderdikleri çıplak fotoğraflarını yayınlamasına ve bu yolla ‘intikam’ almalarına imkan tanıyan bir platform.

Siteye çıplak fotoğrafları düşen kişilerin facebook adresleri, açık isimlerine kadar tüm bilgileri yayınlanıyor. Çıplak fotoğraflara tüm kullanıcılar istedikleri yorumu yapıyor.

Bu arada siteye kendi istekleri ile fotoğraf yükleyen kullanıcılar da var ancak onlar diğer ‘kurbanlar’ kadar rağbet görmüyor. Hunter Moore’un bu son derece acımasız girişimi kısa sürede çok büyük ilgi görüyor bu da Moore’a büyük bir hayran kitlesi kazandırıyor.

AĞLARSA ANAM AĞLAR

Daha fazla detaya girmeyelim. Hunter Moore bu popülerliğin tadını çıkarırken sert bir kayaya çarpıyor.  ABD’nin Georgia eyaletinde yaşayan Kayla Laws isminde genç bir kadın kimseye göndermediği ancak mail’i hacklenerek ele geçirilen fotoğraflarının sitede olduğunu görünce annesi Charlotte Laws’tan yardım istiyor. Anne-kız önce Hunter Moore’da ulaşmaya çalışarak yardım istiyor ancak Moore kelimenin tam anlamıyla oralı bile olmuyor. Bu noktada Charlotte Laws FBI dahil olmak üzere herkesi devreye sokarak Moore’a ‘bela’ oluyor. Öyle ki bir ara işin içine Anonymous bile giriyor! Çok sayıda kurban için mücadele eden  Charlotte kendi kızının fotoğraflarını sildirmeyi başarsa da bununla yetinmek istemiyor. Moore’un ceza almasını istiyor.

İşte işin ilginç yanı burada çünkü FBI kişilerin kendi rızaları ile çekip başkalarına gönderdiği fotoğrafları yayınlamanın bir suç olmadığını söylüyor ve mevcut yasadan dolayı ellerinin kollarının bağlı olduğunu söylüyor. Geriye Moore’u suçlamanın tek yolu kalıyor. Mailleri hacklediğini ispat etmek.

ECNEBİ DE OLSA ZİHNİYET AYNI

Bu arada  Charlotte Laws’ın karakoldaki polislerle yaşadığı bir diyalog da oldukça çarpıcı. Kızının fotoğraflarının çalınıp sitede yayınlandığını söylediği polisten ‘neden bu tip fotoğraflar çekmiş ki’ gibi -o saatte orada ne işi varmış- vari bir cevap alıyor.

Charlotte bu soruya ‘Eğer kızımın çekmecesinden kendini çekmiş olduğu bir fotoğrafı çalmış olsalardı hırsızın peşine düşecektiniz, ama bu hırsızlık için yapacağınız hiçbir şey yok öyle mi?’ cevabını veriyor.

Velhasıl kelam 5 seneye yayılan bu dava sürecinde kazanan iyiler olsa da benzer bir olay Türkiye’de yaşansa ne olurdu diye düşünmeden edemiyor insan.

“SİTEYE ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR”

Öncelikli olarak site zaten bir ‘porno’ sitesi olduğundan Türkiye’de hiçbir zaman doğrudan erişime açık olmayacaktı.

5651 sayılı Kanun gereği Müstehcenlik (madde 226) Fuhuş (madde 227) maddellerine takılacak ve siteye girmek isteyenler ‘Bu siteye erişim engellenmiştir’ yazısı ile karşılaşacaktı.

Velev Ki el altıdan bu fotoğraflar yayınlandı. Yine özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK) Madde 134) ile kişiler hukuk yoluna başvurabilecekti.

Yasaya göre kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabiliyor.

Ne diyelim burası Türkiye Cumhuriyeti herkes dikkat edecek hareketlerine nokta!

HUNTER MOORE ŞİMDİ NE YAPIYOR?

Hunter Moore 30 ay hapis cezasını paraya çevirip dışarı çıktı ancak sosyal medyayı kullanması tamamen yasaklandı. Netflix dizinin sonunda Moore’un önce bu diziye katılmayı kabul ettiği ancak sonra vazgeçtiğini söylüyor. Şimdilerde 36 yaşında olan Moore 20’li yaşlarda yaptığı bu ‘dahice’ girişiminden pişman olmuş mudur bilinmez ama 2018’de ‘Is Anyone Up!? The Story of Revenge Porn’ isimli bir otobiyografi kitabı yayınlamış…