İran son günlerde kadınların verdiği mücadeleyi konuşuyor. Başörtüsü takmak istemeyen kadınlar sosyal medyadan birçok video paylaşarak İran’da rejime karşı geliyor. İran’dan İstanbul’a gelen ve burada bir kahve dükkanı işleten Şirin Arboni, “Memleketim çok güzel. İran’a dönmeyi isterim ama şu anki durumda çok zor. İran’ın değişmesi gerekir” açıklamasında bulunuyor.
Milliyet’ten Ahenk Bayazıt’ın haberine göre, 2017 yılında İran’dan İstanbul’a gelen Şirin Arboni, burada kafe işletiyor. Ailesiyle birlikte burada yaşayan Arboni, İran’da yaşanan rejim değişikliğini şu sözlerle anlatıyor; Kadınlar için hicap dediğimiz başörtüsü zorunlu. Başörtüsü ve kıyafeti uygun olmayanları polis uyarıyor, bazen de tutuklayıp polis istasyonuna götürüyorlar. Ailenden biri gelip seni alıyor. Benim kızımı 2-3 kere götürdüler, ben gidip aldım. İlkokul, ortaokul ve lisede kız-erkek ayrı okullarda okuyor ama üniversitede birlikte eğitim alıyorlar. Şehir içinde toplu ulaşım araçlarında erkekler ve kadınlar ayrı ayrı oturuyor ama şehir dışına giderken ayrım yok. Kadınların seçme-seçilme hakkı var. Ama başbakan erkek olmak zorunda. Resmi nikahlı tek eşin olabilir. Eğer kadın izin verirse eşi ikinci bir kişiyle evlenebilir. Kız çocukları mirasın 3’te 1’ini, erkek çocukları 3’te 2’sini, eşler de 8’de 1’ini alabiliyor. Nafakaya evlenmeden önce aileler bir araya gelip karar veriyor. Boşanma olursa ne kadar para ya da altın verileceği evlilik cüzdanlarımızda yazıyor.
Memleketini sevdiğini vurgulayan Arboni, ‘Bizim memleketimiz çok güzel. İnsanları güleryüzlü, cömert. Mutfağımız çok zengin. Dönmeyi çok isterim ama şu anki durumda zor. Buradan İran’a gittiğimde orası bana dar geliyor. İran’ın değişmesini çok isterim. Baskılar, ambargolar kaldırılsın. Herkes özgür olsun” ifadelerini kullanıyor.