70 Punto/ Kadınlar Günü’nden bir gün sonra tüm kadınlar ‘yok oldu’
Sokağa çıkmanın marjinalize edildiği günlerden geçiyoruz ülke olarak. Yeni değil, bir anda olmadı. Zamanla daha az duyar olduk protestoları, yürüyüşleri. Araya bir de pandemi girince sloganlar sokaklardan değil twitter’dan yükselir oldu. Bir eleştiri değil, bir tahlil bu. Sosyal medyadan ses yükseltmenin bile bir bedeli var neticede.
Elbette üstünkörü bir genellemedir bu. Ancak herkes hakkını vermeli ki sokakları hiç terk etmeyen, her defasında daha güçlü çığlık atan bir hareket de var: Kadın hareketi.
Kadın cinayetleri davalarında mahkeme önlerini hınca hınç dolduran, her 8 Mart’ta polis müdahalesine rağmen Taksim’e yürüyen.
Türkiye’de kadınlar 8 Mart’ta yine alanlardaydı. Bu kez yeni bir acı daha eklendi dövizlere.
Depremde hayatını kaybedenler, enkaz başında annesinin, çocuğunun, kardeşinin sesini duya duya, bir türlü gelmeyen yardımı bekleyenler
Yardım bekleyenlerin sesini duymayanlar
Yardım bekleyenlerin sesini kısanlar
Yardım bekleyenlerin yardımlarını satanlar
Yardım bekleyenleri ‘herkes ihtiyacı kadarını alıyor, kimse fazlasına el uzatmıyor’ diyerek ‘takdir edenler’
Yardım bekleyenleri tartaklayanlar.
Yardım bekleyenlerin yardımlık bir durumları olmadığına kanaat getirenler.
Hepsi adına, hepsini hatırlatmak ve her şeye rağmen dayanışmayı büyütmek için 8 Mart’ta birlikteydi kadınlar.
Peki “duyması gerekenler” seslerini işitti mi, yoksa yine kulaklarını mı tıkadılar?
Belki de “Oh, bu 8 Mart’ı da atlattık” dedirtmemek gerek onlara. 9 Mart’ta da “kadınsız” bırakmak gerek dört yanı. Tıpkı Meksika’daki gibi…
Deprem sürecini Türkiye’de yaşayan ve vatandaşı olduğu Meksika’da Kahramanmaraş merkezli depremin felakatini uluslarası medyaya taşıyan Çağla Polat ile, 8 Mart’ı konuştuk.
Kadın yürüyüşünde 90.000 katılımlı bir gösteri olduğunu, gösterilerde sadece kadın polislerin görev yaptığını öğrendim.
BBC’ye göre Meksika’da 2021’de resmi verilere göre kadın cinayetleri yıllık bazda en yüksek düzeye çıktı, ve bir yılda 1004 kadın öldürüldü.
Cinsiyetçi politikalara karşı mücadelenin gün geçtikçe güçlendiğini söyleyen Polat 2020 yılındaki bir eylemden bahsetti bana.
8 Mart’tan tam da bir gün sonra Meksika’da tüm kadınlar ‘yok oldu’ İşe, okula, kamusal alanlara gidilmedi. Sanki hiç yokmuşlar gibi. 9 Mart’ta kadınlar artık yoktu. Polat bu tarihten sonra Meksika’da birçok kurumda 8 Mart’ta kadınların çalışmadığını hatta 9 Mart’ta da izinli sayıldığını söylüyor.
İşte size bizsiz bir dünya! Haydi tadını çıkarın, haydi idare edin, hayatta kalın, haydi çarklarınızı döndürmeye devam edin.
Türkiye’ye yakın zamanda kadınsız bir 9 Mart diliyorum. Tıpkı Meksika’daki gibi. Kadınların ansızın yok olduğu bir 9 Mart.