Çocukluk özlemiyle ortaya çıktı! Kadıköy’ün en renkli evi: Yeldeğirmeni Oyuncaklı Ev!

70 Punto Kültür Sanat

70punto- Özel haber / Oyuncaklı ev olarak anılan ve Kadıköy’e yolu düşen yerli – yabancı herkesin uğrak noktası haline gelen evde Ecevit Çalışkan ve ailesi yaşıyor. 40’lı yaşlarında ilk kez sahip olduğu oyuncağının ona ilham vererek böyle bir adım attığını belirten Çalışkan, oyuncaklı evin zamanla popüler olduğunu ve sevildiğini sözlerine ekliyor.

Kadıköy, dokusunun yanı sıra Ecevit Çalışkan’ın yıllarca biriktirdiği oyuncaklar ile kimi için sevimli kimi için ise korku evini andıran girişim, oyuncak evi ile anılıyor. Yaşamının büyük kısmının geçtiği Yeldeğirmeni’nde ailesiyle hayatını sürdüren Çalışkan, çocukluk özleminin bu yola girmesine vesile olduğunu dile getiriyor. İşte, Oyuncak evi ve sakini Ecevit Çalışkan…

Yıllarca oyuncaklı evin sahibi olarak anılan Ecevit Çalışkan’ın hayatının büyük kısmı Yeldeğirmeni’nde geçmiş. Evli ve iki çocuk sahibi Çalışkan meşgul olduğu işi ”Kadıköy Yeldeğirmeni’nde genelde öğrencilerin işlerine yardım ediyorum, nakliye işleri yapıyorum.” sözleri ile açıklıyor.

Yaklaşık 15 sene yaşadığı evden ayrılacağını duyuran Çalışkan, ”Önümüzdeki sene oyuncaklı evi restore edecekler ve bu anılar gidecek.” diye konuştu.

”BENİM HİÇ OYUNCAĞIM OLMADI BİLİYOR MUSUN?”

Mahallenin sevilen isimlerinden olan Ecevit Çalışkan, oyuncaklı evin ilk çıkışını şu sözlerle açıklıyor, ”Ben küçükken okul bittikten sonra tekstil hayatına başladım ve 20 yıl tekstilde başladım. Hep iş hayatı derken 20 yıl sonra tekstili bıraktım ve kendime üç tekerlekli bir el arbası alıp eşya taşımaya başladım. Ardından bir kardeşimizin evine gittim. Evinde baktım ki oyuncakları var. ”Ya ne kadar şanslısın, bu kadar çok oyuncağın var.” dedim. O da ”Doğum günümde falan aldılar, biriktirdim” dedi. Ben de ”Hiç benim oyuncağım olmadı biliyor musun kardeşim?” dedim.”

Bu söylediklerine karşılık evine gittiği kişinin duyduklarına inanamadığını belirten Çalışkan, ”İstediğini al ağabey” diyerek oyuncaklarından bir kaçını kendisiyle paylaştığını söyledi.

Kiminin korku evi sandığını oyuncaklı evin çevreden yoğun ilgi gördüğünü bildiren Yeldeğirmeni sakini Çalışkan,”Çocukluğumuzda Şirinler diye bir çizgi film vardı. Şirini gördüm ve ”Onu alabilir miyim?” dedim. Arabama koydum ve geri döndüm. Bunu ne yapacağımı düşünürken balkona asmaya karar verdim. Arkasından bir oyuncak daha buldum ve onu da koydum. Burada Erasmus öğrencileri vardı. Onlar da bana oyuncak ayı vermek istediler. Hollanda’dan kargo ile bir oyuncak gönderdi. Diğerlerinin yanına koyup resim çekip atmamı istedi. Böyle bir tane bir tane daha derken böyle oldu.” dedi.

ÇOCUKLUK HEVESİ SİMGE HALİNE GELDİ

Oyuncakları evin dışına asmasına gerekçe olarak Çalıkan, ”Eve girerken dışına baktığımda oyuncakları görünce hoşuma gidiyor.” dedi. Şirini orada gördüğümde arkadaşı var, diğerinin de arkadaşı var. Sonra çocuklar getirmeye başladı. Kırmadım, onların oyuncaklarını koya koya çocukluk hevesi böyle bir simge haline geldi bende. İçerİde de var bir kaçta büyük. Oyuncaklar daha çoktu, azaldı şimdi.

Komuşularının ise bu durumdan rahatsız olmadıklarını aksine ilgiyle takip ettiklerini dahi belirten Çalışkan, Yumoş’un etkinliğinden bahsederek basın aracılığı ile Yumoş’dan renkli bir iki ayıcık rica ettiğini ancak herhangi bir geri dönüş de olmadığını ifade etti.